|
Dünyanın yönetimi Adem’e verilmiş olduğundan,
Adem günaha düştüğünde, dünyası da onunla birlikte düştü. Ama insanlık ailesi, bu düşmüş
halinde bile, antik zamanlarda “ilkel” olmaktan çok uzak olan şeyler başardı.
Bizim “ileri teknolojili” dünyamız bizleri belli bir alanda uzmanlaşmış kişilere ve her şeyin düzgün gitmesini sürdürmek için sürekli bir egzotik kaynak teminine tehlikeli bir biçimde bağımlı yaptı.
Antik halklar işleri daha iyi yapmanın yollarını biliyor olabilirler miydi?
Doğal yasalardan bizim yaptığımızdan çok daha fazla yararlanmanın etkisini bir düşünün. Daha az karmaşık malzemelerle uzun vadede daha büyük yararlar sağlamanın yolları var mıdır? Biz 21. yüzyıl teknolojimizin en iyi yol olduğunu düşünmeye yatkınız. Ama antik halklarla ilgili ipuçlarını araştırdığımızda, onların farklı ve büyük bir olasılıkla daha bilgece bir yaklaşımı olduğunu görüyoruz. Bu çalışma alanında belirlenmiş bir tanım olmadığından yeni bir tanımın yansıtacaklarını bir düşünelim:
Sadeleştirilmiş Yaratıcılık!
Burada Palenque adlı tropik Meksika kentinde Mayalar’ın bin yıllık harabeleri
görülmektedir. Ben sıcak bir Nisan gününde oradaydım ve dışarıda hava yaklaşık
38 C ve nem oranı da yüzde 100’dü.
|
Ama bu muazzam altı katlı yapının içinde odalar “doğal bir şekilde” soğutuluyordu! Dikkatle tasarlanmış koridorlar soğuk havayı dev taş geçitlerden geçirerek yıl boyunca ideal ısıyı sağlıyordu. Bu Sadeleştirilmiş Yaratıcılıktır! Modern insan tropik bir iklimdeki dev bir binayı nasıl soğutabilirdi? Modern yöntemlerimiz teknik mi olurdu? Pahalı mı olurdu? Kısa ömürlü mü olurdu? Taş ve doğal hava akımını kullanan bu antik sistem bin yıl boyunca, orada onun bakımını yapacak kimse bile olmadan, harika bir şekilde işe yaramıştı. |
|
|